Pages

Ads 468x60px

31 Aralık 2012 Pazartesi

Tedavi Yöntemi Çıkış Sebebi

Bu kadar çok tedavi yöntemi ortaya çıkmasının nedeni nedir? Aileler, hangi tedavi yöntemini hangi kritere göre seçiyorlar?

Otizm; elli yıl önce tanımlanmış bir klinik tablodur. O günden bugüne; bütün dünyada aileler tarafından yüzün üzerinde tedavi yöntemi denenmiştir, hala da denenmektedir.

1) Hastalığın nedenine ilişkin zaman zaman öne sürülen bazı teorileri merkez alan bazı tedavi yöntemleri denenmiş ve sınırlı yararı olsa da anne babalar tarafından, bir umut ışığı olarak görülmüştür. Kesin tedavinin olmadığı bir hastalık olduğu için; anne babalar, çocuk için yararlı olabileceğini düşündükleri tedavi yöntemlerine, yararına inandıkları sürece başvurmaktadırlar.

2) Otizmin şiddeti ve klinik zorluklar çocuktan çocuğa değişir. Asperger Bozukluğu'nda, yüksek işlevli (ya da hafif) otistiklerde zeka düzeyi normal ve normale yakın olduğu için daha konservatif tedaviler yeterli olurken, ileri düzeyde bozulmanın olduğu otistiklerde bazen birden fazla tedavi aynı anda uygulanmaktadır.

3) Otizmde problemler çok fazla olduğu ve çocuktan çocuğa değiştiği için; çocuk için en uygun olanı çok yönlü bir tedavi yaklaşımıdır, bu da birkaç tedavinin aynı anda veya farklı zamanlarda uygulanmasını gerektirmektedir.

11 Aralık 2012 Salı

Ne Tür Tedavi Yontemleri

Otistik Bozukluk için ne tür tedavi yöntemleri denenmektedir ve bu tedavilerin hastalara sağladığı yararlar nelerdir?

Elli yıl boyunca yüzün üzerinde tedavi yöntemi denenmiş ve hala da denenmektedir. Bu yöntemleri; en sık kullanılanlardan itibaren genel başlıklar halinde sıralayacak olursak:

- Otizmin tedavisinde en sık başvurulan tedavi grubu standart özel eğitim tedavileridir ve otistik çocukların yaklaşık % 70'inde uygulanır. Çocuğun bilişsel işlevlerini ve iletişimini güçlendirmeye yönelik kombine eğitim modülleri, sosyal beceri eğitimi, görsel materyaller, davranış eğitimi teknikleri gibi özel eğitim yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Bu yöntemler; otistik çocuğun, zihinsel potansiyelini olabildiğince ortaya çıkarmaya ve çevresiyle iletişimini güçlendirmeye yönelik tedavilerdir. Otistiklere en fazla uygulanan tedavi konuşma terapisidir. Müzikterapi de standart özel eğitim tekniklerindendir.

- En sık uygulanan ikinci grup farmakolojik tedavileridir ve otistik çocukların yarısında ilaç kullanılmaktadır. Otizmde karşılaşılan davranış problemlerinin üstesinden gelmek, çocuğun zihinsel işlevlerini desteklemek amacı ile bugüne kadar onlarca ilaç kullanılmıştır ve her birinin otizmdeki birtakım sorunlara sınırlı derecede yararı olmuştur. Uyku probleminde melatonin, havalelerde epilepsi ilaçları, davranış problemlerinin türüne bağlı olarak bilinen psikiyatrik ilaçların tamamına yakını, barsak florasına yönelik olarak bazı antibiyotikler, sindirimi düzenleyici olarak bazı enzimler, sekretin, esansiyel yağ asitleri ve probiotikler, dimetilglisin, kombine vitamin tedavisi, ayrıca tek başına C, A ve B6 vitaminleri, L-glutamin, magnezyum desteği, bağışıklık sisteminin otizmde etkilendiği düşüncesi ile immünglobülin ve daha birçok farmakolojik ajan bugüne kadar kullanılmıştır ve kullanılmaktadır.

- Otistik çocukların ortalama dörtte birinde özel diyetler anne babalar tarafından denenmektedir. Gluten ve kazeinden oluşan çeşitli maddelerin otizme kaynaklık edebileceği yönündeki hipotez oldukça rağbet görmüş ve gluten ya da kazein içermeyen diyetler ebeveynler tarafından uygulanagelmiştir. Yine aynı şekilde Feingold diyeti, mayasız gıda içermeyen diyetler de özel diyet örnekleridir.

- Otistik çocuklarda birtakım fizyolojik değişimler yaratmaya yönelik ve bir kısmı da aracı cihazlarla uygulanan terapi teknikleri de geliştirilmiştir ve etkinlikleri tam olarak kanıtlanmamış ise de sıkça kullanılmaktadır. Bu yöntemler içinde en yaygın kullanılanı sinir geribildirim (neurobiyofeedback) tedavisidir. Beyin dalgalarını simgeleyen birtakım video oyunları ile, ekran karşısında çocuğun kendi beyin dalgalarını yönlendirebilme ve bu yolla bazı problemlerini hafifletmeye yönelik bir tedavi şeklidir. Otistik çocuklarda; duyusal iletişimi geliştirmeye yönelik duyusal entegrasyon (sensorial integration), işitsel ve görsel entegrasyon teknikleri bazı merkezlerde uygulanmaktadır. Günlük işlevsel becerileri yönlendirici rehberlik eğitimi, beden egzersizlerine dayanan ve yoga kaynaklı entegre hareket terapisi, otistik çocuğun duyularına tepki veren bir ortamda etkileşime bırakıldığı hegzagonal çerçeve, duyusal uyarım yoluyla ilgili duyusal beyin alanlarını uyarmayı, dolayısıyla çocuğun duyusal zorluklarını bilinç dışı dönüştürmeyi amaçlayan Bolles sensorial öğrenme metodu, sayfa ve kelimeler arasındaki kontrastı değiştirmeye yönelik renkli filtreler (Irlen lensleri), bilgi işleme hızını arttırmaya yönelik interaktif metronom tedavisi, vücut işlevlerinin doğal bir ritm içinde olduğunu ve otistiklerde bu ritmin değiştiği düşüncesinden yola çıkan ritmik dönüştürme tedavisi gibi örnekler çeşitli fizyolojik terapi modülleridir.

- Otistik çocuğu; özel eğitim ve bakım sürecinde uygulanan ilişki odaklı ya da iletişim odaklı terapi teknikleri de vardır; anne sütü verme süresini uzatma, yumuşak dokunuşlar, ebeveynle yakın teması destekleyici kucaklama teknikleri, doğal iletişime fırsat yaratmaya yönelik düz zeminde iletişim saati, düzenli ortak aktivitelerde bulunmak gibi teknikler belli başlı örneklerdir ve otistik çocukların yaklaşık yüzde yirmisinde özel eğitim sürecinde denenmektedir.

- Bu sayılanlar dışında; ailenin olanakları ve terapistin yetenekleri ölçüsünde ve değişik sıklıkta o kadar çok terapi yöntemi denenmiştir ki; Azrin 24 saatlik tuvalet eğitimi, hiperbarik oksijen terapisi, akupunktur, dans terapisi, yunusla terapi, kafa kemiklerine masaj yoluyla beyin omurilik sıvısının dolaşımını etkilemek, vagus siniri uyarımı, homeopati yöntemleri, aromaterapi, vücutta biriken çeşitli maddelerin otistik belirtilere yol açabileceği ve otistik çocuğun bedeninin bu maddelerden arındırmaya yönelik şelasyon tedavileri nisbeten düşük oranlarda denenen ve etkinlikleri sınırlı yöntemlerdir.

Otizm Tedavi Edilebilirmi

Otizmin tedavi edilebilen bir hastalık mıdır ya da otizmin tedavisinden söz edildiğinde ne anlaşılmalıdır?

Otizmin nedeni tam olarak bilinmediği için, hastalığı şifa ile sonuçlandırabilecek, yani yaşıtları ile aynı düzeye gelmesini sağlayacak çok keskin ve geçerli tedavi yöntemleri yoktur.

Ancak otistiklere özgü nörolojik, bilişsel (zihinsel) ve davranışla ilgili pek çok problem görülebilir ve bu sorunlar da hem çocuğun, hem de ailesinin yaşam kalitesini bozar.

Nörolojik açıdan birtakım denge sorunları, zihinsel yetersizlik, konuşmanın gecikmesi veya uygunsuz olması gibi problemler gözlenebilir. Bilişsel açıdan; dışa kapalı olmaları nedeni ile öğrenmeye de kapalıdırlar, kendi gereksinimlerini dahi dile getiremeyecek derecede çevreye ilgisizdirler. Aileyi en fazla yoran ise davranış sorunlarıdır. Otistik çocuklarda aşırı hareketlilik, el çırpma, kendi etrafında dönme vb gibi anlamsız ve tekrarlayıcı davranışlar, uykusuzluk, anlaşılması güç öfkeler, yersiz çığlıklar vs ortaya çıkabilir. Otizmin temel özellikleri her çocukta aynı ise de; bu özellikler dışında, her çocukta çok farklı problemlerle karşılaşılır.

Sonuçta, otizmin tedavisinden söz edildiğinde; çocuğun çevresi ile iletişimini, kendi temel gereksinimlerini karşılayabilecek derecede güçlendirmek, belli başlı davranış problemlerini çözmek, çocuğun uyku ve beslenme düzenini normalleştirmek gibi unsurlar anlaşılmalıdır.

1 Aralık 2012 Cumartesi

Otizm'de Diyet Tedavisi: Glutensiz Kazeinsiz Beslenme

Otizm'de diyet tedavisi, baslica iki alerjen maddenin cocuklarin diyetinden tamamen cikarilmasi ile saglaniyor: gluten ve kazein. Gluten, bugday urunlerinde bulunan temel bir protein (bugday, bulgur, ekmek, pide, simit vs); ayrica gluten, bazi soslar ve kivam artiricilarda da bulunabiliyor (soya sosu, salata soslari, aci sos, bazi sirke cesitleri vs) . Kazein ise yine bir protein cesidi olup sut ve sut urunlerinde bulunmakta (sut, yogurt, tereyagi, peynir vs). Gluten ve kazein cesitli sebeplerle iyi sindirilemedigi takdirde, beyinde morfin seklinde hareket edebiliyor. Vucutta ciddi sekilde bagimlilik yapabilen bu madde, ayni zamanda davranis bozukluklarina da sebep olabiliyor. Goruldugu gibi, bu iki protein turu sadece sindirim veya bagisiklik sistemini etkilemekle kalmayip, sinir sisteminde de bozukluklara yol acabilmekte.
Genel olarak sindirimi zaten zor olan gluten ve kazeinin, dunya genelinde, cesitli alerjilere veya sindirim sitemini ilgilendiren hastalik ve hassasiyetlere yol actigi zaten bilinmekte, mesela gluten intoleransinin yol actigi colyak hastaligi gibi. Fakat gecen yuzyilin baslarinda bazi uzmanlar, gluten ve kazein ile bazi sinir sistemi problemleri arasindaki ciddi baglantiya dikkat cekmeye basladilar. Gunumuzde de glutenin bazi tur sizofreni ve diger sinir sistemi bozukluklariyla iliskisi en azindan bazi uzmanlar tarafindan kabul edilmekte.
Yine bircok otistik cocuktaki sindirim sistemi sorunlarinin yaygin varligi (kabizlik, ishal, kusma vs), otistik cocuklar tarafindan daha cok gluten ve kazein iceren urunlerin takintili bir sekilde tercih edilmesi, bazi uzmanlarda, otizm ile gluten ve kazeinin bir iliskisi olabilecegi ihtimalini uyandirmistir. Bunun tetkini yapmak aslinda o kadar zor degil. Metabolik hastaliklar ve otizm uzerine uzman bir hekime basvurdugunuzda eminim bunun tesbiti kolaylikla yapilabilir. Bugun glutensiz ve kazeinsiz diyeti deneyen otistik cocuk ailelerinin buyuk bir cogu, diyetten oldukca faydalandiklarini cesitli internet siteleri ve konferanslarda belli ediyorlar. Yalniz bu diyetin faydasi her hekim tarafindan kabul edilmiyor. Bu malesef yine benim alanimin biraz disina kaciyor. Sanirim en dogrusu, yukarda da belirttigim gibi, uzman bir hekimin gorusune basvurmak. En altta sagda faydali yazilar kategorisi altinda Prof. Dr. Ahmet Aydin'in otizm ve beslenme uzerine olan bir calismasini iceren linki koydum. Ozellikle aileler icin oldukca yararli bilgiler icerdigini dusunuyorum.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız